25 Haziran 2008 Çarşamba

DİYARBAKIR KARPUZU BUNLAR!!!

Önceki gönderide demiştim ya Berk apartmanı inletiyor diye. O akşam eve girmedi çocuk. Babası da topunu alıp dışarı çıkardı. Futbol oynadılar:) Arada yoldan geçenler de dahil oldu oyunlarına:P




Berk daha yeni doğduğunda sanırım robot almıştım. Önceleri de oynuyordu ama artık daha bilinçli. O dönemlerden kalma hasarlar var tabii robotta... Ama artık sağa sola atmıyor roboto:P Neresine basılınca ses çıkardığını biliyor. Sabah uyanınca hemen robotunun yanına koşup düğmesine basıyor... Onunla dans ediyor:) Robot kapanırken bay bay dediğinde Berk de bay bay diyor:P Bazen sarılıyor bile arkadaşına:):P





Oğlum artık market alışverişlerinde sözü geçen bir birey olmaya başladı!!! Ne isteğini biliyor... Süt, maalesef cip ( cips ) , çikolata, topitop, yoğurt, ayran, balık kraker, çubuk kraker, magma kek ve puding alıyor kendine:P Balık reyonuna gidiyor ve dakikalarca bakıyor balıklara:P


Akşamki market alışverişinde karpuz seçmeye çalışan bir amcaya yardım bile etti:P Bütün karpuzları vurarak test etti, ama beğenemedi:) Düşündüm de Berk'i sabah markete bırakayım akşam da alayım oradan. Hiç sesini çıkarmadan saatlerce dolaşıyor:)





Cumartesi günü, Çarşamba akşamı oynanacak maçta giymek için Berk'e Türkiye forması olmaya gittim. İşten çıkınca Eminönü'ne uğradım, dolaşa dolaşa Beyazıt'a çıktım... Özlemişim tek başıma dolaşmayı, mısır çarşısını... Formayı aldım ama eve gelince maalesef küçük geldiğini görüp Berk'i de alarak değiştirmeye gittim. Babamız '' darbeye karşı 70 milyon adım '' mitingine gittiği için tramvayla Beyazıt' gittik... Tramvaya Berk'le binmek pek akıllıca değilmiş maalesef... Karşımızda oturan kadıncağızın pantolununu mahvetti vura vura... Beyimiz ayakta duracakmış!!! Küçüçük boyuyla da tutacaklara dokunacakmış:P Tramvaydan attık kendimizi bir durak önce ve yürüdük:P


Yavrukuşum bu akşam formasını giyecek ve tezahürat yapacak:) İnşallah iyi sonuçlanır maç...


Pazar günü ise babamı ziyarete , mezara gittik... Dönüşte kurban satılan bir yer var oraya uğradık. Deve, devekuşu, kuzular, koyunlar , ördekler hatta tavuskuşu bile vardı:) Berk hepsine baktı ama sadece bakmakla kaldı. Hepsi kafeslerindeydi maalesef:( Dönerken ağladı. Yanlarında kalacakmış:P


















Bu ara herşeye ağlıyor, herşeyden korkuyor... Yaz geldi camlar açık tabii evde. Ama bu hiç iyi olmadı:( Berk sokaktan geçen herşeyden irkiliyor... Motor sesi, araba sesi, insan sesi:P Ihh ıhh diye dövüyor hepsini... Nasıl geçecek bu, bilmiyorum:( Ablamın evindeki tablolardan bile korkar oldu... Sabah gidince hepsine vuruyormuş:P



Tuvalet eğitiminde de yavaş yavaş aşama kaydedeceğiz galiba. Artık yapmadan söylemeye başlamış. Ama sadece haber veriyor. Tuvalete oturmak istemiyor:( Ayıcıklı bir lazımlık almıştım ama onu da kullanmak istemiyor... Oyun için kullanıyor sadece... Minel ve Ayça'nın bahsettiği gibi pet şişe olayına başlayacağım galiba... Zaten tatile çıkınca altını hiç bağlamayacağım. Gideceğimiz ev tek katlı ve bahçeli. Gönlünce eğlenecek yavrukuş ve tabii ki biz de:P



Pazar günü balkon yıkarken sağolsun İbrahim bana yardım etti:P Yardım etti dediysem suları kafasına göre etrafa saçtı:) Sonra da havuzunu şişirdik ve içine tam girecekken babasına yakalandık ve azarı işittik. Öğle saati güneşe çıkılır mı diye:P Hevesimiz kursağımızda kaldı... Ben kremini sürmüştüm ama:P Artık daha geç bir saatte havuza girecek beyimiz...



Oğlum temizlik yaparken yardım ediyor zaten bana... Camsili aynaya fısfıslayıp siliyor aynamızı... Bazen yerleri bile siliyor:P Bu ara yemek hazırlıklarına da katılmaya başladı. Geçenlerde beraber semizotu temizlemiştik. Akşam da barbunya temizledik. Hatta birkaç tane çiğ çiğ yedi:p