18 Şubat 2008 Pazartesi

BULUŞMA VE KAR:)

Cumartesi günü nihayet Hacer'e gittik:) Yaklaşık 3 haftadır her hafta sonu gitmek istiyorduk ama hep bir sorun çıkıyordu. Ama bu sefer kar yağdığı ve bazı sorunlar çıktığı halde yılmadık ve gidebildik:P

Sabah işe gittim. Bereket biraz erken çıktım ve saat 14.00 de evde olabildim. Ama yolda kötü bir haber aldım. Anahtar arabayı açmıyordu:( Akü bitmiş ve yapılması zaman alacaktı. Ben de beklemeden Berk'i sırtlayıp çıktım yola:) Bir boş taksi bulup bindik ama iki dakika yol alınca taksici ( burada içimden geçen sözü yazamıyorum) '' mesai saatim bitiyor abla sizi oraya götüremem '' dedi. Eee o zaman neden binmeden sormadın kardeşim. Çocukla beni atıyorsun yola dedim ama tık yok adamda. Biz de indik ve beş dakika kadar kar altında taksi bekledik. Her şerde bir hayır vardır sözünün doğruluğu bir kez daha kanıtlandı. Ve bindiğimiz ikinci taksi gideceğimiz yeri şıp diye buluverdi:)



Hacer çok şeker biri:) Vee incecik:) Hehe arada bir kekeledi ama ben dediklerini anladım:P Çok güzel ağırladı bizi sağolsun. Tekrar teşekkür ediyoruz ve öpüyoruz:) Berk Muhammed Yusuf'un oyuncaklarını ve kendisini mıncıkladı. Arabasına bile bindi. Muhammed çok güler yüzlü. Biraz da sinirli:P Hiç yatmak istemiyor. Hep ilgi , hep konuşmak istiyor:)




Hacer sonunda Berk için ördüğü bere ve atkıyı verdi bize. Çok beğendik ve hemen taktık:) Ohh, yavrucağım sonunda örme bir atkı-bereye sahip oldu:P Hacercim beni de unutmayıp hediye almış. Çok güzel bir meyve tabağı. Eve gelince hemen içine meyveleri koyup mutfağıma koydum. Ama bugün kötü haberi eşim verdi. Berk kırmış:( Allah'ım birkaç ay sağlam kalsaydı bari yaaaa....



Cumartesi Hacer'lerden çıkınca bir bebek ziyaretine daha gittik. Metin Akif'e:) Bir haftada büyümüş şekercik. Miss gibi kokuyor yeni bebekler. O kadar sakin bir bebiş ki. Biz 2 - 3 saat kaldık ve bir kere gıkı çıkmadı. Yiyip, çiş yapıp, uyuyor:) Her eve lazım... Metin'i severken Zeynep hemen yanımıza geliyor. Hıım kurtlar fıkır fıkır...

Pazar günü ise beklediğimiz kar geldi:) Sabah uyandığımızda heryer bembeyazdı... Berk belki sever diye terasa çıkardık karla tanıştırmak için... Ama umduğum gibi olmadı... Berk kardan korktu:( Karın üzerine bıraktığımız an ağlamaya başladı.. Bize de onu alıp eve girmek düştü:(





Eve gelince Berk annesine yardım etmeye başladı:P Makineyi boşaltırken sorun değil de pis bulaşıkları yerleştirirken gelip mıncıklarmıyor mu çatlıyorum:( Anlamıyor da... Pis kaşıkları alıp kaçıyor:D



Ve sonunda meşhur adım çöreğimizi yaptık:) Yanında Hacer'de yediğimiz ve Berk'in çok sevdiği kuskus salatasını da yaptık... Berk artık düşmeyecek inşallah:P Poğaçaların bir tanesinin içine para koyduk. Çıkan kişi Berk'e hediye alacaktı. Aldık poğaçaları ablama gittik. Yedik de yedik yedik de yedik yok para kimseye çıkmadı:) Ta ki bu sabah evde kalan bir tane poğaçayı yanıma alıp işyerinde yiyene kadar:) Yine şanslı kişi ANNEydi:):P