28 Eylül 2007 Cuma

ŞŞŞTTT FISTIK:p


Berk dayanılmaz cazibesiyle herkesi kendine hayran bırakıyor:P İnsanların gözüne gözüne öyle bir bakıyor ki mecburen tepki veriyorlar. Hele vermesinler bu sefer çığlıklarıyla dikkatlerini çekmeye çalışıyor:) Dikkatlerini çekti mi de birkaç gülücük atıp yeni hedefler belirliyor kendine:P:P

27 Eylül 2007 Perşembe

MUTLU YILLAR ZEYNEP AYBİKE:)


2005 yılı 27 eylülü... Ben evdeyim iş günü:) Ama sebep hastalık:( Rapor almışım. Sabah Hasibe'den haber alamıyoruz. Ara tara yok kimse. Cep kapalı... Merak içindeyiz.... Acaba? Sonunda eşine ulaşıyoruz ve doğuma girdiğini öğreniyoruz. Ben hastayım gidemiyorum:( Annemle ablam gidiyor hastaneye hemen. Durum kötü :( Bebeğin boynuna kordon dolanmış normal doğum riskli... Hemen sezaryene alıyorlar ve o mis kokulu yavrucak dünyaya geliyor:) Adı belli; Zeynep Aybike... Minicik...

Akşamı zor ediyorum. Hemen görmek istiyorum. Acaba kime benziyor? İnşallah Hasibeyedir:P:P Gidiyoruz hastaneye ; odaya girince mis gibi bir koku sarıyor etrafımı... Aybike hatun minicik. Elime almaya korkuyorum... Ama sonra çok sık kucağa alıyoruz... O bizim minik zeynomuz. O kadar tatlı ki... Çıtı pıtı bir yavru...

Her zaman mutlu ve sağlıklı olursun inşallah. Yeni yaşın sana bir kardeş getiriyor ,eminim onu da İBİ yi sevdiğin gibi çok seveceksin... Seni çok seviyoruz. İyi ki doğdun iyi ki bizimlesin ZEYNA:):P:P

26 Eylül 2007 Çarşamba

BERK YARAMAZLIKLARI 2. BÖLÜM

Anne blog yenileme çabası içindedir. Berk babaya emanet edilmiş ama baba tv deki memleket kurtaran amcalara daldığı için oğlunu unutmuştur. Berk bu fırsattan istifade sandalyeye yapışarak doğrulur ve annenin dibinde biter.

Anne : - Aaaaaa nasıl yani aşkıımmm Berk buraya gelmiş..

Baba : - Yaa durmuyor burda biliyorsun...

Anne : - Tabii tabii eminim öyledir...

Bu arada berk bilgisayara iyice yaklaşmış ve en masum haliyle mıncıklamaya başlamıştır bile...




Anne : - Oğluummmmm...

Berk : - ( sinirlenerek ) daayyy dayyy dayyyy ( yaa bir tuşa bastım daha anneee )




Anne : - Ama oğlum sen basınca hepsi uçtu....

Berk : - ( sesinin şiddetini iyice artırarak ) Aaaaaaaaaa aaaaaaaa ( birkaç tuşa daha basayaım bakalım neler olacak )

Anne : - Aşkım hadi lütfen beş dakika bakıver berke...

Baba : - Durursa bakarım tabii

Berk : - ( kendisini tutan babaya kötü bir bakış atarak ) dee dee dee ( sen alsan ne olcak ki ben yine gelcem buraya )

Ve gerçekten de hemen sonra Berk yukarıda anlatılan herşeyi tekrarlar... Anne yazmaktan vazgeçer ve sandalyeyi oğluna bırakır.

Ohhh sonunda kaptım... Baba hadi döndür beni !!!!

25 Eylül 2007 Salı

24 Eylül 2007 Pazartesi

BÜYÜMÜŞÜM GALİBA:):p


Baba bu şapka bana olmuyor artık baksana kulaklarım açıkta kaldı:P:P
Keloğlan gibi olmuşsun yavrukuşum...

HOŞGELDİN NAZLI BEBEK...


Çok beklettin anneni ama sonunda geldin:) Allah hayırlı, sağlıklı ve mutlu ömürler versin sana. Mısır patlağı sana da çok geçmiş olsun.

21 Eylül 2007 Cuma

RAMAZANDA EYÜP SULTAN...

Perşembe akşamı iftarımızı Eyüp Sultan'da açalım dedik. Ve annemlerle orada buluştuk. Berkimiz de yanımızdaydı tabii:) Aslında havalar biraz soğudu ama Berk hala gezmek istiyor. Kış bastırana kadar gezmelerimiz devam edecek!!! Orucumuzu açtık, namazımızı kıldık. Berk de camiye girdi:) Orada bulunan bir çocuğa saldırmış:P:P Elindeki meyve suyunu almak için... Ama Pier Loti'ye çıkmak aklımıza gelmemiş... Sahura kalktığımızda hatırladım:P:P Kitap fuarı açılmış. Gezdik ve Berke masal kitabı aldık. Ama gözüm 365 günde sevgili peygamberim de kaldı. Sultanahmete gidince alacağım bu kitabı...


Tesbih çekmeyi öğreniyorum:)



Ohhh iftara hurmayla başladım... Şükür...



Veee pideyle devam ediyorum....



Anneciim ne kadar kalabalık buralar...



Baba bu şelale mi?:):)



Hııım annem masalları okumadan ben resimlerine bakiim neler varmış?:P:P



Bu arada sanırım unuttum ikinci dişimizin de çıktığını söylemeyi:P:P Artık iki dişli bir canavar dolaşıyor evde:) Herşeyi ısırmaya çalışan bir canavar... Veee emeklememiz gelişti. Rahatça peşimizden geliyor hatta yaramazlıklar had safhaya ulaştı... Ablam mukabaleye götüremiyor artık beyefendiyi. Çünkü çok yaramazlık yapıyormuş. Elindeki oyuncakları milletin kafasına atıyormuş:P:P Artık kime ne denk gelirse... Yeğenime bırakırken de binbir tembih tabii ki. Aman dikkatli ol diye. Geçen gün elinde iğne bulmuşlar!!! Dikiş makinesinin kapağını açmış ... Akşam biz de ağzına bozuk para atarken yakaladık son anda... Yalnız bırakmamak gerekiyor. Her an gözümüz üzerinde olmalı.
Bu masa barfiks olabilir mi aceba:)

Masaya çıkmak istiyoruuuummmmmmm....

20 Eylül 2007 Perşembe

BENİM MİNİK İŞARET PARMAĞIM:)

Ben çevremi onunla keşfediyorum... Minik işaret parmağımla. Neleri mi?

* Anne babamın ağzını, gözlerini ve özellikle burunlarını:P

* Annemin görmediği ama halıda gezen minik karıncayı...

* Televizyon denen renkli göstergecin düğmelerini. Kuvvetim az basmak biraz zor oluyor amaa...

* Oyuncaklarımın en olmadık yerlerini... Annem öyle diyor:)

* Annemin özenle aldığı mumları... Özellikle de tavuk mumları. Anne ama onun içine parmağım sığıyor:)

* Kitapları... Minicik parmağımla onları yerlerinden oynatabiliyorum...

* Sehpanın ayaklarını... Ananeminki en güzeli. Aslan ayağıymış duyduğuma göre....

* Bilgisayar denen nesnenin klavyesini. Çok mutlu oluyorum ona basınca resimlerim değişiyoooo:):)

* Annemin elime verdiği yiyecekleri. İlk önce mıncıklayıp sonra tadına bakıyorum:)

* Elektrik prizlerini de keşfetmeye çalıştım ama annem çok kızdı... o minik parmağın köz olur dedi. Kötü bişi sanırım bu:P:P

* Veee telefon tuşlarını... Biraz daha büyüdüm mü ananemi arayacağım :)

MUTLU YILLAR YUSUFCUK:)


Yusufcuk iyiki doğmuşsun :) Annen ve baban sen doğduğun için çok mutlular:)

19 Eylül 2007 Çarşamba

SEVERİM DE SEVERİM:)

Ayşe cim sobelemiş yazalım sevdiklerimizi:)

* Anneciğimin kucağına başımı koyduğum andaki huzuru severim:) Evet evet hala bazen yaparım bunu...

* Pazar sabahları eşimin kahvaltı hazırlamasını severim... Üç kişilik minik ailemle kahvaltıyı severim...

* Özenle hazırlanmış sofraları severim. Hele de kalabalık iftarları çok severim...

* Arkadaşlarımla sohbeti severim ...

* Otobüs yolculuklarını severim... Gece olanları özellikle...

* Evimi temizledikten sonraki o tatlı yorgunluğu severim... Tertemiz görüntü o yorgunluğa değer çünkü:)

* İşyerinde işlerim bittiği andaki huzuru severim. Aldığım parayı haketmişimdir çünkü...

* Gezmeyi , vitrinlere bakmayı ve alışverişi çok severim... Bütün yorgunluğum gider...

* Ama şu aralar en çok sevdiğim oğlumun kokusu, onun gülüşü, şıpıdık şıpıdık emeklemesi, annee sandığım seslenmesi, en çok da bir kedi gibi yanıma sokulması...

Ben de Zeynep ve Emine yi sobeliyorum. Evet hanımlar neleri seversiniz?

17 Eylül 2007 Pazartesi

YANKIÇ ( yengeç ) İBİ:)

İlk emekleme görüntümüz:):) Daha acemiyimm:P:P

14 Eylül 2007 Cuma

SON DAKİKA:):)

Canım oğlum emekliyormuş:):) Sevinçliyim; artık yanından ayrılınca beni alın diye ağlamayacak hemen peşimizden gelebilecek:) Hüzünlüyüm; yine bir ilkini göremedim:( Eşim aradı şimdi Aysuuunnnn Berk emekliyor diye:) Gözlerim yaşardı orda olmak istedim...

UYKUSUZ 3 GECE:(:(

Berk beyimiz mızmız bu aralar:( Gündüz ablamda heryeri özellikle tv sehpasının çekmecelerini karıştırıp içindekileri tek tek boşaltıp hatta tadına bakmakla meşgul... Akşamları ise kitaplık ve kanepe arasında volta atmakla... Hiç yorulmuyor bu çocuklar neden aceba??

Gecelerimiz ise 3 gecedir kabus... Karyolasına yatır.. 2 saat sonra mızırdanarak uyansın. Emzir... Tekrar yatır. 10 dakika sonra mızırdansın. Emziğini ver... Tekrar yatır... 1 saat sonra ağlasın. Emzir... Yerine yatır. 5 dakika sonra mızırdansın... Dayanama ve yanına yatır... 1 saat uyusun... Sonra ağlayarak uyansın... Su içir... Suratına vursun vursun... Ağlasın... Allahım nedir derdi diye düşün... Diş jelini sürünce biraz rahatlasın... Yarım saat daha uyusun... Acıksın... Sırtına tıktık vursun... Bu şekilde sabahı et ve zombi gibi kalk...

Yolda gelirken serviste uyuyorum bereket... Bir saat mızmız olmadan uyku...

Ramazan da geldi bu arada... Geçen sene hamiştim ve tutamamıştım oruç. Bu sene Allah nasip etti de başladım tutmaya... Kabul olur inşallah... Herkese hayırlı ramazanlar...

Babamız hafta sonu yok:( Memleket yolcusu... Sağlıkla gidip gelsin de... Pazartesi okullar açılıyor ve işbaşı sonunda:):) Bu sene 9-15.00 çalışacak:):) Ama yine de benden önce evde olacak:(:(

12 Eylül 2007 Çarşamba

BERKCE...

Berk artık yoğurt yemek istemiyor:( Meyveli, meyvesiz her hali denendi ama kafasını çeviriyor:( Ne yapabiliriz bilmiyorum??


Cumartesi akşamı bir arkadaşımıza gittik. Vee orda çok güzel bir haber öğrendik:) Bir bebiş geliyor ocak sonunda :):) Sonunda sonunda XXX!!!


Pazar günü de ilk önce koçtaş sonra da teknosaya gittik... Berkciim arabasında dolaşmak yerine alışveriş arabasına binmek istedi... Eee biz de isteğini yerine getirdik efenim:)


Ohh ohh dediğimi yaptırıyorum heh heh:)




Inınnıınnn çekilin şoför Berk geliyor:):)




Ve sonra da babamız bizi yemeğe götürdü:) Eee Berk de bu yemekten nasibini aldı:P:P



Berk artık büyük bir zevkle suluğunu dikip dikip su içiyor:) Anneye poz vermeyi de ihmal etmiyor:):)




Berk bey uyuma(ma)k için çaba sarfederken çok şeker oluyor:) Arıı vız vız vızzım beeennnnn:P:P


11 Eylül 2007 Salı

DİŞİMİZ ÇIKTIIIIIIIII:):)

Yavrumun minicik sağ alt dişi damağını yararak kendini göstermiş bulunuyor:) Darısı diğer dişlerin başına. İnşallah onları da rahat bir şekilde çıkarır benim şeker oğlum... Birkaç gündür çok belliydi zaten beyaz beyaz. Bu sabah ablama indirdiğimizde bir bakalım dedim ve parmağımı ağzına koyunca hissettim:) Amma zar zor açtırdık ağzını bizim veletin. Veee ilk gören ben oldum:P:P ( eee her sabah akşam kontrol edince )

DİŞ BUĞDAYI...

Hazır Ramazan'da geliyor. Diş buğdayı yapalım dedim. Artık bizimkileri iftara alınca diş buğdayını da yapacağım... Bu tarifi buldum bakalım annemden de tam olarak öğrenip hazırlayacağım.

Diş buğdayı için; buğdayı temizleyip bir gece önceden ıslatıyoruz. Sonra ocakta yumuşayana kadar pişiriyoruz. Ilınan buğdayı tabaklara koyup üzerine biraz tuz, leblebi, ceviz ve fıstık koyup servis yapıyoruz.... Bir tabağın içine para koyacağız. Artık o para kime çıkarsa o kişi Berke hediye alacak:P:P

Ayrıca diş buğdayı yapılan gün bir tepsinin içine mesleklerle ilgili nesneler koyacağız:) Berk bunlardan hangisini eline alırsa o mesleği seçecekmiş ilerde:):) Eskiden tarak, ayna, anahtar v.s. konurmuş. Şimdi sanırım mause, steteskop , kitap v.s. şeyler koymak gerekecek:):)

10 Eylül 2007 Pazartesi

BERK YARAMAZLIKLARI 1.BÖLÜM

Offf bu oyuncaklardan sıkıldım.... Hıımmm şurda kitaplar var... Hadi bakalım berk efendi biraz daha çaba yakalacayacağım:):) Ama anne görmesin!!!


Hehe yakaladım bir tane... Hımmm yok yok bana göre değil bu kitap...


Bakalım bu neymiş?? Iıhh yok bu da bana uygun değil:(



Eveett sonunda işime yarayanı buldummmm:):)


8 Eylül 2007 Cumartesi

BICI BICI BERK:)

Küvetin dolmasını bekliyorum keyif yapacağım:):)


Havalar soğudu:( Normalde her akşam bıcı bıcı yapıyorduk ve yatarken sadece bady giyiyordu.Ama artık banyoyu iki günde bir yapıyor ve pijamalarını giyiyor... Maalesef üzerini açıyor. Ben örtüyorum o açıyor. Buna acil çözüm bulmamız lazım.


Bir de bağırıyor bu ara. En tiz sesiyle Aaaaa Aaaa diyor. Kısa kısa ama en yüksek sesle. Hele de yankı yapan bir yerdeyse:):)

7 Eylül 2007 Cuma

SOBE:)

Talha'nın annesi Emine'ciim sobelemiş beni dışarı çıkarken yanıma alacağım 6 şey hakkında... Hıım Berk doğduktan sonra 6 değil 60 şeyle çıkıyorum dışarı:)

Amma yalnız çıkacaksam dışarı şunları mutlaka alırım...

- Cep telefonu

- Cüzdan ( dolu olmalı mutlaka:) )

- Ayna ( olmazsa olmaz )

- Kağıt mendil

- Islak mendil

- Alyansım ( hehe evde takmadığım için dışarı çıkarken mutlaka takarım )

6 Eylül 2007 Perşembe

BERK ÖPÜCÜĞÜ:)


Akşam eve gidilir... Yavru kucağa alınır... Öpülür koklanır... Annecini öp bakiim denir. Ve o ; öpmeyle yalama arasındaki öpücüğünü yanağınıza kondurur. İşte o anda bütün yorgunluğunuz stresiniz bitiverir... Berk öpücüğü budur:):)

4 Eylül 2007 Salı

İTİRAF EDİYORUM....:p:p

Kuaybeciim sobelemiş itiraflarımı anlatayım diye...

İtiraf ediyorum; çoook küçükken annemden simit alacağım diye para alıp gazoz alırdım. Sadece gazoz!!! Hem de her seferinde. Ne yapayım gazoz daha çekici gelirdi.

İtiraf ediyorum ; İzmirden İstanbul'a geldiğimiz için çok memnun olduğumu söylüyorum amma hayırrrrr. Ben İzmir'i sevdim her zaman...

İtiraf ediyorum ; ticaret lisesine gitme sebebim çok istediğimden değildi. Babama inat olsun diyeydi:) Bütün çocukları onun istediği okullara gitmişti ben onu yapmadım... Ama daha ilk hafta burası bana göre değil demiştim:P:P


İtiraf ediyorum ; tam bir inektim:P:P Off bütün öğrencilik hayatım boyunca hem de... Üniversite de bile bunu aşamadım. Her derse girmeye özen gösterip hem de not tutardım:):) Bu notlarımdan faidelenen çok olmuştur:P

İtiraf ediyorum ; Bursa'da okurken evsahiplerimize görünmeden ( yaşlıydılar ve biz onlara emanet edilmiştik ) evden akşamları kaçıp gezerdik:) Eee ne yapalım öğrenciydik ve evde bunalıyorduk... ( anneme sölemeyin sakın:)

İtiraf ediyorum; eşime ben evlenme teklif ettim:P:P ( cesaretli olan bendim sanırım:)

İtiraf ediyorum; hamileyken doktor başlarda kız olacağını söylemişti bebeğin. Ben olsun diyordum ama içten içe ağlıyordum. İlk çocuğumun erkek olacağına o kadar alıştırmıştım ki kendimi hayal kırıklığına uğramıştım kız olacağını duyduğumda:( Çok kötü bişey bu biliyorum ama ne yapayım engelleyememiştim kendimi...

İtiraf ediyorum; berk başlarda çok huysuzluk yaptı:( Geceleri uyumadığı çok oldu:( Veee ben hain anne onu kapıya koymayı bile düşündüm:(:( Off off kötü anne...

veee sobelenenler... Ayşe ( bu aralar uğrarsa ) , Asya ( bebişden fırsat bulursa ) , Yasemin ...

3 Eylül 2007 Pazartesi

HAFTA SONU...

Evet efendim aşağıdaki yazıda demiş ki... Bebek evde girmemesi gereken yerleri bilsin.... Bu şu an mümkün değil. Berk her yere burnunu ve o tombik cüssesini sokmayı başarıyor:) Ayrıca hayırdan da anlamıyor:( Dün saç kurutma makinesini hem de sıcakken tutmaya çalışıyor. Oğlum cıısss diyorum elini de değdirdim bir kere anlasın diye ama yok anlamıyor. Tekrar eline almak istiyor.


Dün yatar pozisyondayken oturmayı başarmış... Maalesef ilklerini göremediğim gibi bunu da göremedim:( Tekrarlamasını bekliyorum... Tutunarak gayet rahat bir şekilde ayağa kalkıyor. Veee tek elimizden tutarak bizimle biraz yalpalasa da yürüyor:) İki tane kızkardeş bulduğumuz an 3 cuma , sela ile öğle ezanı arası berk beyimiz sallanacak:) Veeee yürüyecekmiş... Salladım selaya yürüsün haftaya cumaya denecek bir de... Bizim oralarda yapılır bu. Ne anlamı vardır bilmiyorum ama deneyeceğiz.



Şu aralar oyuncaklarını birbirine vurarak besteler yapıyor:) Sözleri de kendine ait... ooo gooo dooo dee dooo vs. vs. Onu bir tek zeynep anlıyor:) Kendi dillerinde muhabbet ediyorlar:P:P



Al ver komutlarını anlamaya başladı. Elindeki oyuncağını ver dediğimizde uzatıyor. Al dediğimizde de hemen elini uzatıyor:) Hele de yiyecek verirsek:P:P



Üzüm hastası... Çok seviyor. Ben üzümleri soyup veriyorum boğazına takılır korkusuyla. O da rahat rahat afiyetle yiyor...



Eline bir cep telefonu geçsin hemmen kulağına götürüveriyor. Eee biliyor çocuk ne işe yaradığını:) Ama sadece dinliyor konuşmuyor:P:P Konuşulacağını daha çözemedi sanırım:)







Pazar günü misafirimiz vardı. Bebekkokusu vesilesiyle hamileyken tanıştığım arkadaşım Melek ve şeker kızı Elif geldi bize... Elif berk beyden bir ay küçük... Minnoş bir kız. Minicik:) Amaa 4 tane dişi var ve emekliyor daha doğrusu sürünüyor:P:P Berkle oynadılar güzel güzel. Elifi uyutmaya çalıştı annesi ama maalesef uyumadı hanım kızımız:( Bizimkisi uyudu elif hatuna inat:)


Akşam üzeri oliviuma gittik. Berk ve Zeynep eğlensin diye. Ve dönüşte arabada kavga ettiler. Daha minicikler ama paylaşamıyorlar cipsleri. Berk gıcırdayan paketlerin peşinde zeynep de yemenin :)




Veee zeynepten yaramazlık öğrenmeye başladı beyimiz. Ananenin koltuklarının tepesine oturulur ve oradan kayılır:) Zeynep kendi başına yapıyor ama berk etrafındakilerin yardımıyla koltuğun tepesine oturuyor ve popoyu ittire ittire fııyyyyttt kayıyor:):):P:P Acayip eğleniyor çocuğum.




Alerjilerimiz maalesef geçmedi. Eskisi kadar kızarık değil ama yarın kontrole gideceğiz. Bakalım doktor ne diyecek??...

2 Eylül 2007 Pazar

10. AY GELDİİİİ....

10. aya geldik bakalım bizi neler bekliyormuş??:)



Bebeğiniz için çevresindeki dünya sadece oyunlardan ibarettir ve istediği her oyunu oynayabileceğine inanır. Bir çok bebek bakım kitabı evde yeterince önlem alındığı takdirde hiç endişelenmeden bebeğinizin çevresini tanımasına olanak vermenizi önerir.Her ebeveyn bunu hayata geçirmenin söylendiği kadar kolay olmadığını bilir. Eşyaları ortadan kaldırıp, kapıları kilitleyip, pencerelere demir, prizlere kapak taktırsanız da, sonuçta sizin de evde bazı ihtiyaçlarınız olacağı için, evi ancak bir noktaya kadar güvenli hale getirebilirsiniz. Bu yüzden de bebek evde bazı bölgelere girme izni olmadığını bilmelidir.



Masa örtüsü kullanıyorsanız üzerinde tabak-çanak bulundurmamaya gayret edin. Banyo ve mutfak kapılarını kapalı tutun.Klozet kadar eğlenceli başka oyuncak yoktur. Hışırtılı sesler çıkartır ve içine kolaylıkla eşyalar atılabilir! Bebeğiniz artık “hayır” dan anlıyordur ve hatta bunu tekrar edip kafasını sallayabiliyordur. Ancak bu onu engellemez. Sürekli “hayır” deseniz bile o hiç yorulmadan bir yasak yerden diğerine geçmekten vazgeçmeyecektir. (Bebeğin başını sallayıp isteklerinize “evet” demesi için daha birkaç ayınız var).



Sabırlı ve sakin olmak size zor görünse de, bebeğin kendi kendini kontrol etmeyi öğrenmesinin başka yolu yoktur. Bebek için potansiyel tehlike olarak gözüken herhangi bir nesne veya durum çok sakin olarak değerlendirilmelidir. Onun bazı durumların tartışılmayacağını kabul etmesi gerekmektedir.



Bebeğinizin kendi kendine oturmak gibi bazı temel aşamaları becermiş olması gerekmektedir; ancak unutmayın ki her 10 aylık bebeğin motor gelişimi farklı olur. Oturma ve buna bağlı olan her hareketi bebeğiniz artık çok rahat gerçekleştirebilmelidir. Dönebilir, eğilebilir, pozisyonunu değiştirebilir ve otururken karnının üzerine yatıp tekrar doğrulur.Hemen hemen tüm bebekler bu dönemde emekler, bazıları ise –biraz destekle- ayakta kendi başına durabilir. Bazıları mobilyaların etrafında dolaşır, çok azı bir kaç adım atar, yine çok azı yürümeye başlar.



Emeklemeyi veya yürümeyi, “zamanında” gerçekleştirmeyen bebeklerin anne-babaları, onların etrafa karşı meraksız olmalarından yakınır. Daha önce belirttiğimiz gibi, o sırada bebek konuşma veya oyuncakları detaylı inceleme gibi bambaşka bir alanda kendini geliştiriyor olabilir. Gerçekte endişelenecek hiçbir durum yoktur. Her ne kadar bu bebekler motor becerilerini biraz erteleseler de sonradan çok hızlı gelişme gösterip arayı kapatabilirler. Sanki sonrası için enerji depoladığını düşünebilirsiniz.



Bazısı karyolasının kenarlarına tutunup ayakta durmaya çalışır. Bazen, gecenin bir yarısı, odasından sesler gelir, gidip baktığınızda onu tamamen uyanık, karyolasının kenarında ayağa kalkma egzersizi yaparken bulabilirsiniz.Çok hareketli bir bebek gün içinde bir saat ve gece 11 saat uyuyabilir. Bu size yeterli görünmeyebilir, ancak bu bebekler de en az çok uyuyanlar kadar enerjik olabilirler.Bebeğiniz, artık tamamen uyanıkken uykuya dalma zorlukları yaşayabilir. Eğer böyleyse rahatlamak için size ihtiyaç duyar. Tam uyumadan önce, onu kucağınıza yatırıp masal okuyabilir veya ninni söyleyebilirsiniz. Önemli olan uyku haline geçerken onu yatağına koymanızdır. Bebeğin dil gelişimi için en iyi yollardan birisi bu zamanda ona kitap okumaktır, özellikle de masal kitapları.. Her ne kadar onun en sevdiği iş, kitapları raflardan çıkarıp yere atmak olsa da, aslında kitabı okumak da ona ilginç gelecektir. Kitaplardaki resimlere bakmaya ve -anlattığınızın yarısını anlamasa da- ona okumanıza bayılır. Eğer sayfaları kendi çevirmekten ve bazı sayfaları daha uzun süre incelemekten hoşlanıyorsa bunu yapmasına izin vermelisiniz. Bu dönemde bir oturuşta kitabı bitirmek neredeyse imkansızdır.



Bebeğinizin çıkardığı sesler- siz anlayamasanız bile- konuşma tonlarıdır. Bu yaştaki bebek, ”baş-baş”, “bay-bay” gibi basit kelimeler söyleyebilir ve anladığı kelimeler de oldukça fazladır. “Göster” dediğiniz zaman bir çok nesneyi eliyle gösterebilir.



Artık “saklanma” oyununu kendine göre yorumlamaktadır ve “neredesin?” dendiğinde kendi stiliyle yüzünü kapatır. Yüzünü eliyle veya battaniyesiyle kapatarak size o oyunu oynamak istediğini belli eder. Eğer bu soru gelmezse onu aramanız için size seslenir.Bazen hemen kendini gösterir, bazen ise saklanması birkaç saniye sürer. “Hah,işte burdasın” diye bağırdığınızda çok hoşuna gider ve bu oyundan hiç sıkılmaz (ancak doğal olarak siz sıkılırsınız). Onun mantığına göre o sizi göremiyorsa siz de onu göremezsiniz!



Bebeğinizin özellikle kendi ilgi duyduğu alanlarda daha çok şey öğrenebilmek için yeni talimatlara açık ve hevesli olduğunu fark edeceksiniz- örneğin kendi kendine kaşık tutmak gibi. Ancak aynı hevesi bez değiştirmek gibi ortak gerçekleştirmeniz gereken başka alanlarda göremeyebilirsiniz. Bir dakika için bile olsa hoşlanmadığı bir işi yapmak onu sinirlendirecektir ve bunu size bağırarak gösterecektir.Bebeğin araştırma dürtüsü onu sürekli yasak bölgelere gitmeye itecektir, bunun için kendisine kızıldığında mutsuz olacaktır. Ancak unutmayın ki yasakladığınız bölge sürekli yasak olarak kalmalıdır, yasağı kaldırdığınız zaman her yasağın kalkabileceğini düşünür.



10.AY DÖNÜM NOKTALARI SOSYAL FİZİKSEL ZİHİNSEL



• Suyla oynamaktan hoşlanır.



• Kendisi hakkında bilinci gelişir ve sosyal onay bekler.



• Kendisi ile oynanmasını bekler.



• Üzüntü, sevinç, kızgınlık gibi hislerini belli eder.



• Değişik mekanlardan korkar.



• Yüz mimiklerini ve jestleri taklit eder.



• Değişik saklanma oyunlarına bayılır.



• Kendi kendine ayağa kalkabilir.



• İki elinden tutularak yürüyebilir.



• Sandalyeye çıkıp inebilir.



• Ayakta dururken kendi kendine oturabilir.



• Gece yarısı ayakta durmaya çalışmanın neden olabileceği türden uyku problemleri yaşar.



• Sallanarak veya mırıldanarak müziğe eşlik eder.



• Tek eli ile iki küçük nesneyi tutabilir.



• İsteyerek nesneyi bırakabilir ancak bunu çekinerek yapar.



• Bir eli ve vücudun tek bir tarafını tercih etmeye başlar.



• Gittikçe daha belirgin bir şekilde yakınlarını taklit eder.



• Bazı kelimelere ve talimatlara uyar.



• İçindekileri görmek için çekmeceleri açar.



• Nesneleri beraber yerleştirmeye çalışır.